Google, Kişisel Bilgi Kullanımı ve Dijital Reklamın Geleceği

Google, Kişisel Bilgi Kullanımı ve Dijital Reklamın Geleceği

Bildiğiniz gibi Google hayatımızın her anında yanımızda. Yolda giderken, müzik dinlerken, web’de gezerken, konuşurken, tv izlerken… Kimi zaman buna müsade etmemeye çalışsak da zaman zaman bize sağladığı kolaylıklar yüzünden verdiğimiz tavizler olabiliyor. Bu işin bilincinde bir firma olduğunu düşünürek ve belki de biraz umursamayarak kişisel kullanım verilerimizin Google tarafından işlenmesine göz yumabiliyoruz.

Bu noktada çoğumuz, cihazlarımızda reklam engelleyicileri kullanarak bu kişiselleştirilmiş reklamları görmezden geliyor, kendi adımıza bu gizlilik meselesini biraz da halının altına süpürüyorduk. Zaten bu gizlilik meselesi 80-90 ve hatta 2000’li nesil için bir ilk olduğu için hem kavraması zor, hem de bir ilk olduğu için öncelik olarak hayatlarımızda arka planda kalmıştır.

Aslında bilgilerimizin gizliliği, Google’ın kurucu ortağı olan Sergei Brin tarafından firmanın bir numaralı önceliği olarak tabir edilse de dijital reklam sektöründe yaşanan çekişme bu işin giderek agresifleşeceğinin sinyallerini veriyordu. Peki neden bu agresiflik?

Pagefair Araştırması

Pagefair Araştırması

Genellikle reklam engelleyici yazılımların Google’ın cirosuna en çok etkiyi yaptığı kanısı hakim. Örneğin yukarıda da grafiğini görebileceğiniz PageFair araştırmasına göre, Google 2015 yılında reklam engelleyiciler yüzünden 6.5 milyar USD kayıp yaşamış. Çok değil mi? 2015 yılındaki 67.39 milyar USD’lik cirosu olduğuna göre, kaba bir hesapla reklam engelleyiciler cirodan %10 kayıp yaşatmış diyebiliriz. Burada cirodan ziyade önemli olan reklam engelleyici yazılımların kullanımındaki artış . Yani kullanıcıların reklamları görüntülemek ile ilgili sorunları var. Bu kimi ülkelerde kota sorunuyken kimilerinde ise sorun reklamların içeriğe fazla dahil olması.

2001 - 2017 Yılları Arası Google Yıllık Ciroları

2001 – 2017 Yılları Arası Google Yıllık Ciroları – statista.com

%10’luk oran çok olsa da daha büyük bir kaybın farklı bir noktadan geleceğini düşünüyorum. Yani Google’ı bekleyen tehlikenin reklam engelleyiciler değil, bizzat kendi agresifliğinin olduğunu düşünüyorum.

Google bundan iki buçuk sene önce, gizlilik politikasında geçen bir cümlede ufak bir değişikliğe gitmişti. Burada kullanıcıların çerez bilgilerini, onay olmadıkça kişisel olarak tanımlanabilir bilgilerle birleştirmeyeceği yerine; hesap ayarlarına bağlı olarak, Google’ın hizmetlerini ve Google tarafından yayınlanan reklamları iyileştirmek için diğer sitelerdeki ve uygulamalardaki etkinliklerin kişisel bilgilerle ilişkilendirileceği yazıyordu.

Bu noktadan sonra adımıza reklam yapıldığını görmemiz işleri biraz daha ürkütücü boyuta taşıyabilir. Çünkü bu tür değişiklikler hep “reklam deneyimini iyileştirme” mazeretinin arkasına gizleniyor. Çok yanlış bir gizlenme olduğu da söylenemez. Teknoloji ile gelen hızlı yaşam, bir şeyi kaçırma korkusu ve hatta bu çekincelerle ortaya çıkan nomophobia gibi her an her şeye anında erişim istememiz işleri bu noktaya taşıyor.

Yazının başında da bahsettiğim gibi dijital reklam çağına ilk adım atan nesiller için  kişisel verilerin işlenmesinin tehlikeli olabileceğinin yeni yeni farkına varılmaya başlandı. Ancak gelecek nesiller için bu konu çok daha önemli olacağa benziyor. Kişisel veriler hakkında uygulanabilecek yasalar ve bu konuda kullanıcılarda oluşacak bilinç artış gösterebilir ve dolayısıyla bu sektördeki büyüme çok daha agresif bir küçülme yaşayabilir.

PaylaşınTweet about this on TwitterShare on FacebookShare on Google+Share on LinkedInEmail this to someone
Kıvanç Bayraktaroğlu

Kıvanç Bayraktaroğlu

Co-Founder - Chief Digital Officer

More Posts - Website